16 Şubat 2013 Cumartesi

Bi' Yol Bu Adı: Ömür


Bi yol var önümde adı “ömür” uzun olup daha başında olduğum. Durunca bitmedi, koşunca yoruldum; bende yürümeye karar verdim. Firar serbest bende; müsade bıraktım. İsteyen benimle gelir zaten biliyorum. Dinlenmek için durduğum her durakta bi kişi indirmek her ne kadar acıtsada artık umursamıyorum.
 Koşar gibi yürüyorum; ayak uyduracak benimle yürüyeceklere kapıyı her daim aralı tutuyorum. Ne büsbütün kapatıyorum herkese yolumu nede ardına kadar açıyorum. Aralı bıraktığım kapıyı tıklatanı içeri buyur edip bi süre misafir ediyorum.
 Yorulduğumu hissettim ilk kez bugün. Dönen dolaplar başımı döndürdü sanki. Bozduğum oyunlar hala gölgemi taşıyorlar ama oyun bozmak istemiyorum artık. Oluruna bıraktım herşeyi.
 Mevsim sonbahar önümüz kış. Döküldü yapraklar ,sarardılar; kışın sonu elbet bahar yeniden yeşerir yapraklar. Sonbaharda yeşil yok, olsun. Hüznüyle güzel yapraklar.
 Bugün yeni bi gün. Yeni bi dönem açıldı hayatımda biliyorum. Bazı şeylerin son dönemi, yeni yeşermekte bazıları. Boşverdiğimden bıraktım bazı şeyleri. Üzerine gittikçe düğüm düğüm oluyor sanki.
 İçimde bi yerlerde olan fırtınaları denizlerimin en dibine gömdüm. Hayatım çok kalabalık aslında. Durup düşünecek vaktim yok yollarda olmasa. Yolların uzunluğunca düşünüyorum artık; geliş gidişlerde.
 Bir yer hayal ediyorum; hayal ediyorum çünkü düşünmekten korkuyorum. Düşündükçe çoğalıyor hayal kırıklıkları.
 İnsan uzakta oldukça bazı şeylerden üzerini kolay oluyor ama içinde oldukça anlıyor özlemini okul gibi. Sahi okulumda vardı benim dimi?
 “Özgür olmak” hasretle beklediğim tek kavram ve az kaldı biliyorum; hissediyorum. Gerekirse esaret içinde olacakmış bu yılım; olsun. Özgürlük uğrunda yaşanacak her şey mubah değil miydi?
 Yepyeni bi dönem bu defa. Herşeye sıfırdan başlayacak değilim elbet olanları elemem, yetiştirmem, yeniden başlamam gerek. 
 Durup düşünmeden yaşamak daha cazip. Her şeye kafayı yormak gereksiz aslında. Böylesi daha mi iyi gibi?
 Evet iyi çünkü her kaybedilen unutulmaz ama alışılır inanıyorum. Zaman yardımcı olur, yağmurlar hatırlatsada damlalarla alır götürür biliyorum.
 Eylül geldi, geçti yine üzerimizden. Üzeri kapalı yaşıyoruz. Taze yapraklar mevsimi geldi ama bilmemezlikten geliyoruz.
 Kurduğumuz hayaller aslında cam kadar gerçek. Ve cam kadar şeffaf; hem içini hem dışını görebiliyoruz. Aynı zamanda cam kadar kırılgan. Kırıldığında da asla eskisi gibi olamayan ve elimizde, önümüzde kaldıkça bize daha fazla acıdan başka bişey vermeyen hayallerimiz.. Hepsi bize bağlı oysa; onları yıkmak, kırmakta yeniden kurmakta.
 Hayallerimiz; evet onlar ya gerçek olacaklar yada biz bu uğurda öleceğiz. Olsun; ikiside güzel. ~_^

http://www.youtube.com/watch?v=ziUKW1ND2gs

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder