15 Şubat 2013 Cuma

ADI YOK BU YOLCULUĞUN


  Gezmek; yeni yerler görmek,bağlılık hissi taşımadan yaşamak… Yürümek, dünyayı adımlayarak.Ama yavaşça,sindirerek,her bir adımı hissederek… Otobüslerin renkli camlarından, karanlık güneş gözlükleri ardından değil.Bir kaç parça eşya,belki bir fotoğraf ve birde kendi yüreğinle.Hepsini doldurup bir küçük çantaya.Ve en son dünyalara sığmayan yüreğini koyarak o küçük çantaya…

          Yürümek;her geçtğin ,gördüğün yerlerde;yeni tabelalarda şehirler ve mesafeler değiştikçe bir sıkıntını unutup yeni bir umut kıvılcımıyla yanmış bir mum bırakarak geride…
           Sadece kendinle bir yolculuk bu; birde yanına hep seninle olup yanında kalamayan,o küçücük yüreğinde aslında kocaman seninle büyüyen bir “sevda” ile yürümek…
           Her adımın değdikçe toprağa, her yüreğin attıkça o saf sevdayla ve bir bir uzaklaşırken bu sıkıştırılmış, önceden biçimlendirilmiş “Şehr-i Hüzün” gömleğini yırta yırta çıkarırken özgürlüğün nefesini hisset damarlarında.Öyle ansızın birden , tüm yaşanmışlıkları,anıları ,belki sadece bazılarını alıp, geride bırakarak yalnız kendinle ve yüreğindeki sevginle her adımı  tüm hücrelerinde hissederek,yaşam sevinci yiyip özgürlük içerek devam ettiğin bir yolculuk olacak bu….
           Bir yakınım (bana hayatı öğreten kişi) “yola giderken; azığını evden, arkadaşını köyden, abdestini çeşmeden alacaksın” demişti bir keresinde.Öyle temiz çıkılmış bir yolculuk; tüm beden arınmış, yalnız ruhla,yanında; yüreğinde varlığını hissedip konuşamadığın duyabildiğin bir sevdayla…
           Öyle ansızın, olur olmaz bir zamanda hem kendini keşfederek hem tüm sisteme isyan bayrağını çekerek, bütün bağımlılıklarımızı terk ederek “sevdamız”la bir yola çıkmak…Gezmek; yavaşça,hissederek….Geride bir şehir,bir İstanbul, bir düzen bırakarak.Yalnız kendinle gezmek,zaman zaman gördüğün şeylere gülüp geçerek, geçmezse gülerek.
            Benim herşeyim babamdır ya, işte;”bana bir masal anlat baba;içinde tüm sevdiklerim olsun.Sadece sevgi üzerine kurulmuş,içinde hiç bir artniyet barındırmayan bir dünya, bir İstanbul olsun.Bana bir masal anlat baba;içinde mutlu bir yaşam ve gezmek olsun.Elimden tut, sakın bırakma kendi yolumda yürürken.Benim gönlüme koyduğum sevdam olsun ellerin…”Böyle bir yolculuğa çıkıyorum işte şimdi seninle de. Yol boyu yanımdan ayrılmayacaksın.İçini bin bir türlü hikayelerle dolduracağım senin.Kimi zaman köşe başındaki bir adamın peşinden eski devirleri ve o bitmeyen aşkları anlatacağım, kimi zamansa ne yöne gideceğini bilemeyen bir genç kızı…Öyle içten öyle sıcak hikayeler paylaşacağım ki seninle.Yol devam edecek,yollar uzayacak… Ve ben , sende kaybolacağım…                                                            
https://www.youtube.com/watch?v=SBKphjWmTck

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder