Başlayan her güzel şey çabuk biterdi. Bilinirdi, gün gelirdi
insan eliyle yaptığı her şeyin yok oluşunu izlerdi. En sabırsız, en tez canlı
olanı bile tutardı böyle zamanlarda kendini. İnsanlardan geçilirdi sonuçta.
Gideni tutamazsın ki.
Aşk dediğin öyle büyük bir yalan ki gözün kapalı inandığın
her şeyi bir çırpıda alır elinden. Çünkü aşk temelinde bir duadır. Evel
yükseklerden uçtu düze indi şimdi gönlüm. O dua şimdi Allah'a emanet.
Tam bu noktada da şarkılar giriyor devreye; sözleri zehir
zemberek. İçinle konuşmaya başlıyorsun sonra. İnsan en kolay kendini avuturdu
hani?
Bir gün bitebiliyor büyük aşklar, hüsranla bitebiliyor. Fakat
devam eden bi hayat var güçlü olmak gerekiyor. Elbette sonu geliyor yalnızlığın,
elbet sonu geliyor. Bir vakit bir başkası seni sarıyor, umut yenileniyor. Ağladığına
yanıyor insan. Zaman geçiyor öyle böyle geçiyor, her şey anılaşıyor; hayat
devam ediyor. Bazen gidesin gelir uzak ülkelere, bazen sığınasın gelir. Bir
değer tutar seni, tutar sımsıkı; sonra kalasın gelir.
Gitarımın perdesini söktüm, evimin penceresine taktım. Her
yerde senin parmak izin. Püfür püfür vurunca rüzgar, senin şarkıların çalar; şarkılarda
nefes izin. Sesini bütün şehre dağıtan yel , değirmenleriyle dansa kalkıyor. Bu
mucizeyi kıskandığından olsa gerek; bütün yangınlar içinde bir tek benim
yüreğim yanıyor. Ve biliyorsun, yanık izi kolay kolay geçmiyor.
Yalnız sana açılmış ve sana kapanmış o kapıda; kırık
bıraktın gönlümü, kırıp bıraktın gönlümü. Aldın götürdün ne varsa, yarım
bıraktın ömrümü. Kalbim gebe, sancıdı durdu, kalbim senden bir kıvılcım doğurdu.
Yandım, yandım bir orman gibi. İçimde harfler kelimeler boğuldu.
Giderken; üstüne bir şeyler alıp giderken, paranı alıp
notunu bırakıp giderken; tırnaklarımı ve saçlarımı koparıp giderken hiç canın
yanmadı mı?
Ayrılık bir bardak su değil ki, aksın da otursun midemize. Kör
olası kuru ekmek gibi takılıp kalıyor insanın boğazına. Ayrılık öyle bir
geliyor ki insan mendiller dolusu ağlıyor. Ömrünü ortadan ikiye bölüyor, bir
hayat bölünüyor.
Karanlık bir gece bir şiir feneriyle, gecenin göğsüne
sokuldum gidiyorum. Silinsin istedim göğümden resimler. Gelmesin peşimden
mevsimlik gülüşler. Alnını öptüğüm
akşamı hatırladım, aynalar görmüştü, radyolar duymuştu. Her yalan eksiltti
bizdeki gerçeği, sonunda kuruttuk bahçede çiçeği.
Yabancı yollardan bir tren vagonunda, sevgiyi inciten her
şeyden kaçıyorum. Yoruldum şehirden, betondan, demirden; ışıklar, gölgeler,
gürültü ve senden. Terk edilmiş kent şarkılarıyla uğurla beni, ihtimal, ihtimal
ki dönmeyeceğim geri. Ankara da uzak bana İstanbul da uzak, bilemezsin
görmeyeceğim belki.
Deniz anlatıyor mu beni sana? Hatırla sesimi dalga dalga.
Sularda esen yel ben miyim ki, sor suyun rüzgarına. Hatırla adımı koylarında, hala
mı uzaktayım yoksa yanı başında kalbinde güzel uykuda?
Bir bütün aşktım ben, haydi böl beni. Dağılsın elinde
hissimin her zerresi. Seyrettiğim senin kalbin bakta gör beni. Sağılsın senin
ağzından adımın her hecesi. Ölürsem kimliğimden öğren adımı, bölüş annenle
acını, sına sabrını. Yıka kefenle duala bütün kahrımı. Sevgilin şimdi sorguda,
sevgilin şimdi yangında.
Sen gidersen bir ülke yetim kalır, koskoca bir ülke. Sen
gidersen çay soğur masada kalır, kahveler kapanır. Susmaz içimin sesi, su
konuşur susmaz. Evim küser, barkım küser, odam kireç tutmaz. Sen gidersen şarkılar
üşür. Mevsim değişir, mevsimler üşür. Ayrılık kalın giyinir, ayrılık sıcak
kalır. Aşk üşür, aşk üşütür.
Sen gidersen avuçlayıp yalnızlığımı yüreğine sürmez hiç
kimse. Hiç kimse bölmez beni, hiç kimse tamamlamaz. Sancıyla söver ömrüme
hasret, hasret sınır dikenli tel. Karnı hep açtır hasretin, karnı hiç doymaz.
Seni bıraktım zifiri bir gecede, ağlamalar yadigar ikimize
de. Gömülür şarkılarım acının merkezine, zaman çizer adımı derinliğine. Eğer geri
dönersem vur ömrümü yüzüme, kan dökülür sesimden dizelerime. Hem sen hem ben
hazırdık bu zamanlı vedaya. Kaldı bütün umutlar o şehirde. Bir ömrün üstüne
insan kaç kez yaşayabilir? Ve kaç kez ölebilir hayatında? Bir şey yok
konuşulacak hesap kitap ortada, hatırlama bu anı ömrün boyunca.
Ne kadar yazabilirsin ki kaderin sana yazmadığını mısralarına?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder