Dibine kadar aşka bulandım bu gece,
Yine aklımda sen, yine aklımda geleceğe dönük bilmece.
Sonumu bilemediğimden midir nedir,
Gülemiyorum artık, istesem de engel oluyor aklımdaki
silüetin.
Kızsam olmuyor,
Kızmasam kalıyorum çaresiz,
Beklemesem kalp razı değil,
Beklesem de öldürüyor hasretin.
Üzemiyorum da seni,
Yitik hayallerimle, kalıyorum öylece…
Güneş doğmuyor artık sensiz başlayan sabaha,
Doğdu sandıkları da sen gibi olmuyor.
Çıksa da gökyüzüne, sen kadar ısıtamıyor cennetim.
Ara renkleri bir kenara bırak,
Artık ana renkler bile yok etrafta.
Sensiz olunca her yer karanlık oluyormuş.
Gözümdeki yeşilim, saçlarımdaki beyazlar,
Hatta kanımdaki kırmızı bile, sen olmuşsun inceden.
Aklım çıkıyor aklımdan çıkarsın diye
Zaten gittin benden, aklımdan da gidersin diye…
Hüzne mi kaldık biz yine yarim?
Dudaklarımı çekemedin yukarıya da,
Neden damlıyor bu yaşlar,
Neden ağlıyor gece bile bize?
Ağlamıyorum hayır,
Sadece kalbime anılarımız kaçtı.
Sen deli gibi önemserken beni önceden,
Şimdi umursamaz oluşundan mıdır bilmem;
Sanki bir ses, sanki bir ağrı, sanki bir ölüm var içimde.
Sözler var ağlayan, kalbim var konuşan, ben var dinleyen.
Bir de hayallerimiz var içlerine düşen aniden.
Ben de düşünmüştüm ki,
Gelir sarılırsın aniden, sonra uyur kalırım.
Ne kadar da uzaklaştım hayallerden,
Ne çabuk yıkıldı betondan kalelerim.
Saatlerce düşünmüşken her anı, her saniyeyi,
Kırıklar mı dolmalıydı,
Söyle, hercaim…
Koskoca bir dünya, kilometrelerce mesafe,
Milyarlarca insan, binlerce sevenim var.
Ama bana göre dünya, avuçlarının içinden ibaret.
Senin etrafında döner dünya,
Yıldızlar senin için asılı kalır onca yıl,
Güneş ise seni ısıtır,
Ey güzel Ay’ım…
Sen böyle değildin,
Tanırdım, bilirdim. Tanıdıkça daha bir severdim.
Olması gereken “sen” bende,
Kaybettiysen şayet kendini, gel; bendesin hala.
Sakladım! Kendim öldüm, bittim, yandım, kalmadım!
Ama sen aynısın cennetim, sana bir şey olmadı.
Çöl olmuşken çiçeklerle süslü gönül bahçem,
Sen ki ey gün ışığım, hala solmadın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder