90’lı yılların 95’lisinde bahar aylarından en güzeli olan Nisan ayının son demlerinden 26 numaralı günde bahara yakışır bir havada sabah ezanları yeni kavuşmaktayken sabahın körünün 5 buçuğu 6’ya çalarken gözlerimi açtım. Ana tarih dersen; 26 Nisan 1995, Gümüşhane. Doğduktan sonraki ilk 1,5 yıl hariç hep Şehr-i İstanbul’da yaşadım deniz, yağmur, gökyüzü birlikteliğiyle. İlkokulu anneciğimin ısrarlarıyla Şehit Öğretmen Hamit Sütmen’de okudum. Askeri Lise hastası olmama rağmen 2009 yılı Eylül ayında bu kez de ilk ve tek aşkım babacığımın ısrarlarıyla Gediktaş Lisesi’ne başladım. 2010 yılında Gediktaş Lisesi'nde okurken birden okulun taşınması gibi bir mevzuat oldu, okul taşındı. Haliyle adı da değişti. Bizde otomatikman yılların nam-ı değer 'Gediktaş Lisesi'nden mezun olmuş olduk. Gerçi o arada olanları bizde anlamadık ama orayı karıştırmıyorum neyse. 2010 yılında şu sıralar hayatımın rehberi olarak gördüğüm sevdiğim saydığım biricik Hocamcığımla tanışma fırsatını yakaladım her ne kadar tuhaf bir ilk dersimiz olsa da ki ciddi anlamda kitap okumayı sevmemi sağlayanda O olsu Canan Tan'ın Piraye'si ile. Aradaki yıllarda elbette rahat durmadım zaten duramamki mesela en az babam kadar sevdiğim Hamdullah Hocamla tanışma fırsatım oldu. Adı Yok'la yazarlık kadar olmasada kalemimle ilk adımı attım çok sevdiğim saydığım Zât-i Muhterem Işık Hocam sayesinde. Şimdilerde Sultanbeyli Lisesi adı altında son sınıf öğrencisiyim, YGS mereti hazırlığında. Hedefi dersen; Ankara Gazi yahut Eskişehir Osmangazi’de iç mimarlık yahut anestezi uzmanlığı.
Hayat dedigin; gece uyuyamamak, sabah uyanamamak arasında gelip gidiyor işte. Uzun ince bi' yolda incelikli bi' hayta; Çalıkusu. Sizde yazın bana, inceliginizi unutmam ;)
29 Kasım 2012 Perşembe
Sevgili Kendimin Sevgili Tarihi
90’lı yılların 95’lisinde bahar aylarından en güzeli olan Nisan ayının son demlerinden 26 numaralı günde bahara yakışır bir havada sabah ezanları yeni kavuşmaktayken sabahın körünün 5 buçuğu 6’ya çalarken gözlerimi açtım. Ana tarih dersen; 26 Nisan 1995, Gümüşhane. Doğduktan sonraki ilk 1,5 yıl hariç hep Şehr-i İstanbul’da yaşadım deniz, yağmur, gökyüzü birlikteliğiyle. İlkokulu anneciğimin ısrarlarıyla Şehit Öğretmen Hamit Sütmen’de okudum. Askeri Lise hastası olmama rağmen 2009 yılı Eylül ayında bu kez de ilk ve tek aşkım babacığımın ısrarlarıyla Gediktaş Lisesi’ne başladım. 2010 yılında Gediktaş Lisesi'nde okurken birden okulun taşınması gibi bir mevzuat oldu, okul taşındı. Haliyle adı da değişti. Bizde otomatikman yılların nam-ı değer 'Gediktaş Lisesi'nden mezun olmuş olduk. Gerçi o arada olanları bizde anlamadık ama orayı karıştırmıyorum neyse. 2010 yılında şu sıralar hayatımın rehberi olarak gördüğüm sevdiğim saydığım biricik Hocamcığımla tanışma fırsatını yakaladım her ne kadar tuhaf bir ilk dersimiz olsa da ki ciddi anlamda kitap okumayı sevmemi sağlayanda O olsu Canan Tan'ın Piraye'si ile. Aradaki yıllarda elbette rahat durmadım zaten duramamki mesela en az babam kadar sevdiğim Hamdullah Hocamla tanışma fırsatım oldu. Adı Yok'la yazarlık kadar olmasada kalemimle ilk adımı attım çok sevdiğim saydığım Zât-i Muhterem Işık Hocam sayesinde. Şimdilerde Sultanbeyli Lisesi adı altında son sınıf öğrencisiyim, YGS mereti hazırlığında. Hedefi dersen; Ankara Gazi yahut Eskişehir Osmangazi’de iç mimarlık yahut anestezi uzmanlığı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder