30 Temmuz 2013 Salı

"Ne Okuyorum?"dan Korkma Ben Varım

 
Ruhi Mücerret ve Dublörün Dilemması’ndan sonra ilk işim bu kitaba başlamak oldu. Murat Menteş’in bu iki kitabını henüz okumamış iseniz hem çok şanlı hem de çok şanssızsınız.
Şanslısınız çünkü; hayatınızın ilerleyen günlerinde okuyabileceğiniz muhteşem iki kitap sizi bekliyor; şanssızsınız çünkü; bu kitaplardaki edebiyatı, benzetmeleri, türkçenin gücünü, kelimelerin oyununu henüz göremediniz.
Romanın kurgusu herkesin hoşuna gitmeyebilir. Kurgudansa ben cümlelerin aklımda bıraktığı lezzeti sevdim zaten. Olayı ikinci plana koyup, karakterleri zihnimde canlandırarak ve kitabı kapattıktan sonra etrafımda onları arayacağımı hissederek okudum kitapları. Kahramanlarına verdiği isimlere takılabilir [Müntekim Gıcırbey  vb], tarzınızın dışında hissedebilirsiniz ama eminim siz de yazarın boş zamanlarında ansiklopedi okuduğunu hissedeceksiniz benim gibi. Bir de bölüm başlarında okuyucuya hediye ettiği vecizeleri seveceğinizi umuyorum...
Korkma Ben Varım'a, Uykusuz çizeri Ersin Karabulut'un çizimleriyle katkıda bulunduğunu belirteyim. Hem kapağı çizmiş, hem de romandaki bir bölümü.
Murat Menteş; kesinlikle okunması gereken bir yazar, bence o Türkiye için, özellikle de neredeyse ayda bir kitap yazıp bununla övüneneler için çok güzel bir örnek. Kitaplarını neden uzun dönemlerde çıkardığını zaten okurken anlayacaksınız. Emek var kitaplarında bu o kadar net görünüyor ki.
Kitaptaki kahramanların birkaçının isimlerine bakın..
Fuat Atıf Tufa, Hayati Tehlike, Müntekim Gıcırbey, Atom Bombacıyan, Şebnem Şibumi, Abidin Dandini, Gerçek Tehlike, Neptün Petunya…
Kitabımız birbirine bağlanan beş hayatı konu ediniyor bu dünyadan ahirete göç etmek üzere olan bir mafya liderinin yerini Şahitlik mertebesine yeni ulaşmış olan Hayati Tehlike'ye bırakacağını öğrenen Abidin Dandini bunu hazmedemez ve Hayati Tehlike hakkında sabredip detaylı biraraştırma yaptırdıktan sonra onun hakkında ki en küçük detayları bile öğrenir ve kusursuz bir plan yapar.Bu planın harekete geçirmesi ile birlikte bu  beş hayat birbirine hem tesadüflerin sayesinde hemde Abidin Dandini'nin yaptığı plan sayesinde birbirine  bağlanmış  olur ve geri dönülemez olaylar silsilesi başlar...
Korkma Ben Varım bir kere adı ile sizi kendisine çekiyor ki bence insanların kendilerini güven altında hissetmedikleri zaman karşısındakinden duymayı isteyeceği en güzel cümledir heralde...Kitabın her başlığının altında bulunan yazarlardan yapılan alıntılar bir kere başlı başına okunmaya ve altlarının çizilmesine değer nitelikteler. Ayrıca dediğim gibi karakterlerin isimleri de çok eğlenceli bence ki kitapta çok fazla karakter olduğundan bu isimler aklınızda daha kolay kalabiliyor zira ben bazen kitaplarda ki  karakter isimlerini aklımda tutamayıp unuturum ama Murat Menteş'in iki kitabında da böyle bir sorun ile karşılaşmadım çok mutlu oldum. Ayrıca okuması da çok rahat yazarımızın kalemi çok rahat hiç sıkılımıyorsunuz yani.Bu kadar övdükten sonra okuyun diyeceğimi sanırım tahmin ettiniz. Okuyun pişman olmazsınız.
Arka kapakta da söylendiği gibi;
“Öldürdüğüm insanlarla iyi arkadaş
olacağımızı düşünmüşümdür hep.”
Dublörün Dilemması’nın yazarından komik, hızlı, şoke edici bir roman daha.
Gönül İşleri Bakanlığı’nda basın müşaviri dövüş ustası Fu.
Başkalarının intikamını alarak hayatını kazanan Gıcırbey.
Tarih öğretmeni dilber Şebnem Şibumi.
Padişah yorganları satıcısı Enver Paşa.
Dul gangster Hayati Tehlike.
Mr. Spock, Abdülcabbar, Ruhiye Hanım, papağan Huduni, cin Jajha, Atom Bombacıyan, Uçan Kız, Abidin Dandini, Leyla Kalahari ve diğerleri…
Korkma Ben Varım’ın her sayfası sürprizlerle dolu.
Aşk, dostluk, intikam, yalnızlık ve şiddetin ustaca harmanlandığı roman, olağanüstü bir enerji saçıyor.
“Bu kitap karnaval sırasında başgösteren bir bombardımana benziyor.”
Kitapta altını çizdiğim yerlerden birkaçını paylaşmak istiyorum.
”Bu kitapta anlatılan olayların hepsi gerçektir, fakat hiçbiri henüz cereyan etmemiştir.” Giriş cümlesi.
''Katmerli zakkumalrın üzerine tükürdükten sonra....(EDUARDO MENDOZA)
....katillere özgü kendini beğenmişlikle çekti silahını...(DANİEL PENNAC)
.....ve şarjörü boşaltıncaya kadar ateş etti.(AMELİE NOTHOMB)''
”Aşk insanın sadece psikolojisini ve kimyasını değil; tarihini, müziğini, coğrafyasını, edebiyatını, fiziğini, beslenme çantasının içindekileri, hayat bilgisini de değiştiriyor.” syf:14
”Ruhuma yayılan esenlik, gönlümü sarmalayan vecd, içimi kaplayan huşu, gözlerimi koruyan aynalı gözlük ve dizlerime inen bermuda şort ile; ense yaparak ıssızlığa mukayyet olan bir korkuluk; kurumaya bırakılmış, kilden bir heykel; ipini koparmış bir kukla gibiydim.” syf:21
”Öylesine kibardılar ki, yüzlerindeki kar maskeleri bir tebessüm kalıbı, ellerindeki otomatik silahlar iyilik perisinin sihirli değneği gibi gözüküyordu gözüme.” syf:35
”İkizini idam eden bir cellat gibi, şeytan görmüş bir keçi yavrusu gibi, kıyametten sağ kurtulmuş bir deli gibi ağlıyordum.” syf:40
”İyi ile kötü, günah ile sevap, helal ile haram, doğru ile yanlış, ümit ile korku, ödül ile ceza, cennet ile cehennem arasındaydık.” syf:42
''Cesaret hem bir soru,hem de bir muammadır.Yalın haliyle bir mana taşımaz.Cesurca bir davranış,ancak metanet,itimam,basiret gibi dayanaklar sayesinde gerçekleşebilir.”  Syf:57'
”Sesi, şekerli ılık süt olup ahizeden lıkır lıkır akıyor kulağıma.” syf:57
”Ebemkuşağı, yani eleğimsağma, yani kavs-i kuzah, yan, alaimisema, yani gökkuşağı!” syf:62
''Herkes kendi kaybettiğini kendi arasın.Bu arayışta diğerleri sadece arayanın neyi kaybettiğini hatırlatabilirler.Bunu nimet bilmeli.Senin noksanını tasvir edenşer,senden birşey gasp etmiş olmaz...Bazı kayıplarımız,bizden başka şeyler de alır götürür.Terk edilince umudunun bir kısmı da yiter mesela.Mağlubiyet,özgüven ve azimden pay kapar.Başarı ve ödül,tevazuyu tırtıklar...''Syf:75
”Cahil için her şey kötü güçler tarafından korunan sırlardır. Alim için sırlar, hayatın manasını pekiştirir.” syf:94
”-Cinayet işlemiyoruz malesef.
 -Ne yapıyorsunuz peki? Tükürüp kaçıyor musunuz?” syf:114
'' Bir bebek doğdu mu,bir baba da doğar.Babalık,bitmeyen bir acemilik.Bir hayat kurtarmak için bir ömür harcarsınız.Öte yandan,baba olmak,tekrarlana tekrarlana görenek haline gelen hataları üstlenmek gibi bir şey..'' Syf:163
”Bir bebek doğdu mu, bir baba da doğar. Babalık, bitmeyen bir acemilik.” syf:163
''Bu gidişle yokluğunun gürültüsünden sağır olacağım'' Syf:297
''Seni unutma fikri bile,sana kavuşma umuduna bağlanıyor içimde.” Syf:298
''Senden kaçıs varsa bile kurtuluş yok..'' Syf:298
Yazacaklarım uzadıkça uzayacak siz en iyisi gidin kitabı alın…
Teşekkürler Murat Menteş.
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder