28 Ağustos 2012 Salı

Kesik Kesik


  "Dünyanın en güçlü, en dayanıklı kişisi de olsan; Sevdiğine her zaman yenik düşersin." demiş bi tarihin birinde Oscar Wilde. Peki ne kadar doğru? Sözüm ona siz hiç yenidiniz mi yenilmek istemeden Yahut hiç koşulsun düşünmeden sevdiniz mi?
   Düşünmek, bilinç; bu ikisi korkunç birer lanettir. Düşünürsün ve düşündükçe ufkun genişler, genişledikçe bakış açın değişir. Oysa ilkokullarda hepimize öğretilen ilk şey bakış açımızdı. Bakış açımızı devamlı değiştirmemiz gerektiği gerçeği. Aslında gereksiz bi gerçek bu. Çünkü insan bir olayı bir bakış açısıyla bakar ve ne yazıkki ilk anda ne ise o hep öyle devam eder.
   Bi sınıfta ilk gördüğünüz anda rakip diye kafanıza yerleştirdiğiniz kişiler gibi düşünün hani okulda. Onlar belirlendiğinde o kişiler kuş tutsa ağzıyla bi daha dost olamazlar size. Ha tabi bide eski düşmandan dost olmaz diyede bişey var. Aslında fazla gerçek bi gerçek bu. Herneyse uzatması gereksiz herkeste vardır o kişilerden.  Yani kastım herkeste bi silip asla yazamadığı bide yazıpta silemediği kişiler vardır geçmişten gelmiş yada geleceğe giden.
   Hayaletlere inanır mısınız bu arada? İnanırım ama geçmişten gelen hayaletleri bende sevmem açıkçası. Neyse demem oki siz siz olun geçmişten gelen hayaletleri hayatınızdan uzak tutun. Ha bide şu sözüm ona asla silemedikleriniz var ya ha işte aslında en çok acıtan onlar her defasında. İşte onları ne zaman sileceğinizi iyi bilin. İyi bilin çünkü insan bi müddet sonra kırılmaya bağışıklık kazanır. İşte o zaman o insanlardan korkulur ki haktır.
  Bu arada bazılarınada tavsiye; sevdiğiniz insanlar varya hani şu çok sevdikleriniz yada sevdiğinizi sandıklarınız yada yalanlarınıza oyunlarına inandığını sanıp kandırdıklarınız ha işte onları üzmeyin. "Benden vazgeçmez, vazgeçemez" demeyin. Çünkü kimin ne zaman vazgeçtiğini bilemezsiniz. Bi bakmışsınızki sizin öyle dedikleriniz sizi çoktan terketmiş gitmiş. Yani kimseye şu bağışıklığı kazandırmayın. İnsan bazen öyle bi noktada buluyorki kendini hani artık ne iilgisi kalmış ne sızısı. Bakıyorsunki eskiden huzursuz eden şimdi sadece gereksiz geliyor.
 Böyle hissettiğinizde silemediklerini silme vakti gelmiş demektir. Vazgeçemediklerinizin miyadı dolmuş iadesi gelmiş demektir.
 Ben hep gülümserim herşeye inat. Unutmayın hayat bi poker oyunundan farksızdır kumar gibi yani. Ve eğer kumarda yenilmeye başladığınızda yüzünüzde en ufak bi şekilde belli ederseniz silinir gidersiniz. Böylede saklmalısınız duygularınızı. Yani demem oki yüreğini yüzünde taşıyan insanlar vardır hani onların hislerini bilmek kolaydır asıl mesele poker suratları çözmek çözemiyosan onlardan ol işe yarar göreceksin.
 Gülümsemenizi eksik etmeyin ve asla neden aratmayın bırakın neden gülümsediğinizi merak etsinler.Ama ağlamaktanda asla vazgeçmeyin çünkü gözyaşları kuruduğunda insan insanlıktan çıkıyor malum dünyamızda çok örneği var.
 Neyse ben yine çook konuştum hadi ben deniz kaçar kimsenin sizden önemli olmadığını ve gülüşünüzü kaybetmenize değmeyeceğini unutmayarak sağlıcakla kalın. Unutmadan gülümseyin ha bide kahve için bolcanaa :)

http://www.youtube.com/watch?v=TXUy-WHhtog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder